Fotoğrafım
Türkiye
Bir zamanlar ful yaprakları adında bir çiçek kız vardı.Saçları tuhaftı.Bir tutamı domates kırmızısı,perçemleri havuç rengi,kalanlarsa ahududu şerbeti gibi kızıldı.Pembe gözlükleriyle dünyayı ve insanları koşulsuz sevmeye kararlıydı ama gerçekleri görmesi zaman almadı.Canını yakanlardan kurtulmayı denedi, doğrulup toparlandı,gözyaşlarını sildi ve aynaya baktı. Gülümseyerek kendine bir söz verdi.Çiçek kızın hayattaki serüveni her daim taptaze ve rengarenk olacaktı... İletişim : fulyapraklari@hotmail.com

değer verenler

5 Şubat 2015 Perşembe

Yeni Bir Başlangıç...




Ful yapraklarıyım ben, içimdeki pek çok şeyi yazdım yıllarca burada sayfalara,
Okudunuz, yorumladınız, sevdiniz, istediniz, sizinle paylaşırken ben de giderek büyüdüm, yetiştim hayatın içinde yoğruldum, olgunlaştım..
An geldi küstüm, pencereleri kapıları kapadım sımsıkı oturdum..kendimi dinledim yalnızca, iç sesimle uyudum uyandım, dostları bile istemedim yanımda, bazen yarattığım bu yalnızlık yüzünden mutfaktaki kettle ile konuşurken buldum kendimi, an geldi yazmak dahi gelmedi içimden.

Aşklarım oldu, ayrılıklarım..sayfa sayfa paylaştım, sevmek için yaratılmışım dedim hep..güneşi izlemek ve sevmek için..  Günlerden bir gün bambaşka bir umut ışığı doldu kalbime ve evlendim , umutlarımı yeniden yeşerttim, sevdim, uçtum oradan oraya, gözlerim hep güldü. Evlilikten sonra yazmayı bırakmıştım sayfama, ama kitapçılarda bulabileceğiniz 4 kitabım çıktı piyasaya, lakin ben hala kim olduğumu size söylemek istemediğim için ful adında yazmaya devam ettim aralıklarla...
Kimi zaman günah çıkartıp pişman olup yeniden döneceğime dair sinyeller vererek, kimi zaman da saçma bahanelerin ardına sığınarak geçti günler, haftalar ve aylar...

Ta ki kalbim kırılana, bıkana ve yorulana kadar, ta ki zorlu  bir evliliği geride bırakıp boşanana kadar.

İçimde öyle şeyler biriktirdim ki, ilk başlarda hepsini yazmak isteyip de yazamadım, kalemim titredi resmen, ceza verdim sanki kendime, yazarken hatırlayacağımı düşündüm, yeniden ve yeniden yaşamak istemedim, küstüm çocuk gibi.
Gel gitlerim oldu bu arada , suçlayışlarım, öfkelerim, hala içimden atamadığım sorularım…
Ama şimdi buradayım işte, koskocaman şehirde ayakları yere sağlam basan, tek başına, yarasına kendi pansuman yapıp, kendi bantlayan, bazen kabuklarını soyup tekrardan iyileşmesini bekleyen ama hep bir iz kalacağını bilerek yaşayan ve yoluna öylece devam eden bir kadınım.
Gardımı alıp dimdik orada öylece duruyorum ve diyorum ki hayata,
"Merhaba, yeni hayatım…Ben her şeye rağmen pes etmedim ve bak yine burada karşındayım..."





EMEĞE SAYGI

Internet-Gazete-Dergi ve her türlü basılı yayın için geçerlidir : Yazılarımdan ismim ve adresim link gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. İzinsiz emek hırsızlığı durumunda hakkımı "hukuki çerçevede" sonuna kadar arayacağıma emin olabilirsiniz.Emeğe saygı gösterdiğiniz için teşekkürler!