Fotoğrafım
Türkiye
Bir zamanlar ful yaprakları adında bir çiçek kız vardı.Saçları tuhaftı.Bir tutamı domates kırmızısı,perçemleri havuç rengi,kalanlarsa ahududu şerbeti gibi kızıldı.Pembe gözlükleriyle dünyayı ve insanları koşulsuz sevmeye kararlıydı ama gerçekleri görmesi zaman almadı.Canını yakanlardan kurtulmayı denedi, doğrulup toparlandı,gözyaşlarını sildi ve aynaya baktı. Gülümseyerek kendine bir söz verdi.Çiçek kızın hayattaki serüveni her daim taptaze ve rengarenk olacaktı... İletişim : fulyapraklari@hotmail.com

değer verenler

18 Şubat 2010 Perşembe

"Kim söylemiş, kim görmüş?"

Sevgili Öykü'nün yazısı'nı okudum bu sabah,dün de aklımda bu konuyla ilgili yazmak vardı, tam üstüne geldi,çok iyi oldu...
Aşk ilişkilerimizde bir gariplik var son yıllarda. Hepimiz farkında olsak da, durumun daha da kötüye gitmesine engel olamıyoruz.
O kadar hızlı tüketiyoruz ki birliktelikleri aklım almıyor, mantığım kabullenmiyor artık.
Biriyle birlikteyken bir başkasını yedekte tutuyor insanlar, hatta yedekte tutmayıp ikinciyi de idare ediyorlar, tek gecelik kaçamaklar, saklanan sırlar, maillerin şifreleri kırıp kıskançlık yapmalar, mesajları okumalar,çocukça davranışlar...
Bu ara etrafımda ne yalan rüzgarları, ne cesur ve güzeller dönüyor haberiniz yok.
Uzun zamandır gözlemleyip hayretle izliyorum olan bitenleri.
Çok da yakın olmadığım bir arkadaşım, bir dargın bir barışık ama genelde kendini aşka kaptırmış bir birliktelik yaşarken adamın etrafında ikisinin birlikte olduğunu bildiği halde birisinin dolaşmaya başladığını fark etti. Bu hatun kişinin arkadaşımın sevgilisine olan tavırlarını bende gördüm ve çok şaşırdım, üstelik henüz miniminicik yaşta olan bu kızımız bir akşam hafif alkollüyken, benim de gözümüzün önünde adama bir de öpücük konduruverdi, aman şükür ki yanağına!
Olay gözümün önünde olmasa abartıldığını düşünebilirdim.
Bu tip ilişkiler, bu saçma durumlar beni rahatsız eder, mümkün olduğunca uzağında durmaya, etrafından dolanmaya çalışırım.
Ama şahit olduğum için örnek olarak göstermekte de bir sakınca görmedim.
Netice arkadaşım o adamdan ayrıldı geçen günlerde, sebep adamın facebook ve msn şifrelerini isteyip tek tek mesajlarını okumasıymış ve şüphelenmesiymiş. Şifrelerin birbirine verilmesi, bu kadar açık her şeyin ortaya dökülmesi, güvensizlik, bahaneler...O kadar midemi bulandırdı ki.
İnsan biriyle birlikte olabilir ama bu durum tüm şifrelerini ona vermeyi asla ve asla gerektirmez, her zaman bir özeli bir mahremiyeti olmalı kişinin. Zaten arkandan iş çevirecek insan sana bir yandan şifresini verir diğer yandan tüm gönderilen/gelen mesajları da siler, senin haberin olmaz, hatta senden farklı bir hesap açar ruhun duymaz.
Demek istemem o ki insanın içinde varsa kandırma dürtüsü,ona teslim olmak çok kolaydır. Güven yoksa, şüphe varsa, beni tanımamıştır der geçer giderim.
Ne demek şifre vermek, hesap vermek...
Bu kadar güvensizliği aklım almadı benim.
Daha bir kaç ayda bu kadar birbirlerini kollamaları, kıskançlık yapmaları da komik geldi.
Netice ayrıldılar ve dün o minimini kızı adamın arabasına binerken gördük...
Daha ilişkinin külleri soğumadan onu yanına yaklaştıran adamda mıdır suç yoksa üstüne atlayan kızda mı bilemiyorum, zaten kim haklı kim haksız onu da merak etmiyorum.
Tek bildiğim onlar gibi olmadığım için mutlu olduğum..
Bu kadar yozlaşan duygunun ve davranışın arasından nasıl sıyrılıp kendimizi kurtaracağız bilemiyorum.
Bu yaşananların aşkla uzaktan yakından alakası olmadığını, aşk'a haksızlık ettiklerini düşünüyorum.
Sezen'in şarkısında dediği gibi olmalı aşk.
Tutkulu, masalsı, güven dolu ve huzurlu...

"Aşk için ölmeli aşk o zaman aşk..."

8 yorum:

haykırış dedi ki...

Sayın Ful yaprakları,
Bir insan prensip sahibi olmalıdır. Öyle her gülene gülmek, her gel diyene gitmek gibi bir davranış ne mümkün. Çizgi olmalı, ki o çizgi pürüzsüz, berrak ve günahsız, ne iniş ne çıkış amacına yönelik sadelik taşıyan düz bir çizgi.
Diyorsunuz ya "Güven yoksa, şüphe varsa, beni tanımamıştır der geçer giderim." ilkesi olmalı kişide.
Akıl ve gurur olmalı..
Sevdayla birlikte yürümek için
Sevgi-saygı olmalı..
Yoksa bunlardan hiç biri
Çöpe atasım gelir sevda dedikleri umarsız yaftayı.
Sevgi ve saygıyla

Ece dedi ki...

GENE SELAM :))))FULLUUMMMMMM
BEBİŞİM BEN BOYLE ÇETREFILLI SEYLERDEN HOŞLANMIYORUM BEN DERIM KI KADININ EN BUYUK DUSMANI GENE KADINDIR ÇEMEMEMEZLIK VAR O YUZDEN BENIM GERCEK HAYATIMDA HEÇ KADIN ARKADASIM OLMADI OLANLARDA ERKEKTI ONLARDA 3 KISI BILE OLMADI CUNKU ERKEKLERDE SENI KISKANMAK CEKEMEMEZLIK GIBI BIR DURUM SOZ KONUSU DEGIL SONRADAN MANEVRA YAPIP SENDEN HOŞLANDIGINI DEMESI DISINDA IYI ARKADAS OLURLAR:)))BENDE OYLE SIFRE VER FELAN SEVMEZDIM AMA INAN KI BENDE ESIME YAPTIM SONRADA ODA BENDE ALDI SIMDI ISE SABAHLARA KADAR BILGISAYAR BASINDA BENIM UMRUMDA DEGIL CUNKU BILIYORUM KI ÇALISIYOR BENDE FOSUR FOSUR UYUYORUM HAA ARADA BIR SEY SITELERE GIRIYOR ODA ERKEKLERIN DOGASINDA VAR NEDEK:)KISKANMAM BILEMENE ÇOK MU OZEL YAZDIM BIMIYORUM AMA DOSTUNUDA IYI SECMEK LAZIMDIR EGER UYGUNSUZ BIR SEY GORURSEN YAYIMLAMA
SEVGILERIMLE

UykusuZ dedi ki...

anlayamadığım ilişkiler, ben bir türlü açıklayamıyorum bu davranışlar, kıskançlık diyorum bazen, kültürsüzlük diyorum, öküzlük diyorum olmuyor, sanırım hepsinin karışımı. Bizzat ben de yaşadım bunları, bana çok çok uzak kavramlar, kıskançlık, takip etme, telefonların kontrol edilmesi. Hiçbir sebep olmasa da, çok ilginç partner bunu yapabiliyor, ne kadar alçaltıcı dimi?
Birşeyi belirtmek isterim kullanıcı hesabı/şifre çok özeldir özenle korunması gerekir, bazen buradan arkadaşlarım sorunlar yaşıyor yardım talep ediyorlar, tabii bu karşılıklı bir güven, tanıma.Gerekli bilgileri alır düzeltir ve şifrelerini hemen değiştirmelerini isterim. Yani Fulcüm dönüp dolaşıp gene kültür,eğitim, güven, statu vs ye geliyoruz.

talihsizlikler prensesi dedi ki...

facebooklar,msnler,süekli mesajlaşmlar artık ilişkiyide yıpratıyor sanırım.eskiden her şey daha masumaneymiş.Günümüzde kadına da erkeğe de asla güven yok,çok güzel anlatmışsın bu durumu.Birde yaşları ufak olanlardan korkmak lazım malum yeni jenerasyon:)

Oğuz Marangoz dedi ki...

Çok doğru tespitler. Sistem böyle saçma bir döngüyü başlattı on yıllar önce. Aşkın ırzına geçip ismini çalıp olur olmadık her şeye verdi. Bu döngünün dışında kalmak güç, onu bozmak ise imkansıza yakın. Dışında kalmak için yalnızlığı tek yol seçip, üşüdüğünde gölgene sarılıyorsun. Sistemi kırmak için ne yapılması gerektiğini bilmiyorum. Belki sen yazmaya devam edersen belki o okursa.. belki onlar...

papatya dedi ki...

Ne kadar cirkinlesmisiz zamanla..her anlamda ileriye gidecegimiz yerde, farkli konulara egilerek gelitirmisiz kendimizi. yazik ki ne yazik halimize..
su anlattigin olay gibi binlercesi vardir elbet.gercekten mide bulandirici.
Allah yardimcimiz olsun.
Insan gibi insanlarin yasadigi bir dunyaya..
Sevgilerimle..

Eda dedi ki...

Konunun ucağında bucağından fikirlerimi net ve tamamen dökmek gerekirse benim düşüncelerim şu yazıklarımdır: http://edaunturk.blogspot.com/2009/07/facebookmsntelefon-vsvssifrelerini.html .Böyle bir konuya dayandığın için düşüncelerine teşekkürler.Keşke haksız olsaydıkta böyle şeyler olmasaydı.Bazen,hatta çoğu zaman işte bu yüzden haklı olmaktan nefret ediyorum.

Profösör dedi ki...

Bu gibilerin aşkı aşm mıdır sence; belki maceradır, belki ihtirastır, belki ihanettir.

EMEĞE SAYGI

Internet-Gazete-Dergi ve her türlü basılı yayın için geçerlidir : Yazılarımdan ismim ve adresim link gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. İzinsiz emek hırsızlığı durumunda hakkımı "hukuki çerçevede" sonuna kadar arayacağıma emin olabilirsiniz.Emeğe saygı gösterdiğiniz için teşekkürler!